BAŞÖRTÜSÜNE AMBARGO MU VAR!..(1)

               Başörtüsü konusunun dallanıp budaklanmayan bir tarafı kalmadı ve yasağın kalktığı şu süreçte, bu sayfayı tekrar tekrar açmanın da herhangi bir getirisi yok artık. Fakat başlığından da anlaşıldığı gibi bu da bir başörtüsü yazısı..Yazıdan daha çok bir gözlemin sabır sonu aslında. Herkesin gözü önünde cereyan eden bir tutumun tespiti bu...Başörtüsü ile ilgili yasak, sınavlarda, okullarda ve kısmen de olsa kamuda kalktı. İnanç özgürlüğüne karşı oluşturulan tabular da büyük oranda yıkıldı..Buraya kadar her her şey normal ve görünen de bu..Öyle değil mi?!.Ama durum hiç de öyle değil aslında..Uzun süredir özellikle reklamları takip ediyorum. Hemen her evin ihtiyacı olan ürünleri pazarlayanları özellikle de... Yüzlerce dizi, film ve televizyon programına daha bir dikkatli baktım..Caddelerde, sokaklardaki Billboard’ları en ince ayrıntısına kadar inceledim günlerce. Bu ülkede yapılan araştırmalar onu gösteriyor ki; 20 milyonu geçen başörtülüler muhatap alınmıyor ve müşteri portföyünde yoklar!.Halbuki, "kapitalist sisteme göre hamamböceklerini bile atlamaması gerekenlerin" yıllardır devam eden başörtülü kadın ambargosu hiçbir şekilde sorgulanmıyor nedense...
Aslında bu fırsat kendiliğinden gelmişti..Hatırlar mısınız BMW marka aracı başörtülü programcı test etti diye sponsorluk sözleşmesinin iptal edilmesiyle çıkan gürültü bu sorunu çözecek gibiydi?.Biz bu fırsatı çoktan kaçırdık. Başörtülerimizle bindiğimiz o araçlarımızdan bir türlü inemediğimiz için için kuru bir özürle geçiştirilmesine seyirci kaldık..Sahi şunu hiç düşündünüz mü siz de benim gibi : Bu Müslüman ülke televizyonlarında seyrettiğimiz dizilerde neden bir tek başörtülü karakter yok acaba?!.

                                                                                      ***
                   Peki başka bir soru size : Başörtülüleri potansiyel müşteri olarak görmeyen bu firmalar inançlı kesime karşı mı? “Evet” demek haksızlık olur ama!. Ama işte!..İyi de bu ambargo neden peki? Aklımıza, Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte devlet ve özel sektörün kanına işleyen resmi ideolojinin dayatması geliyor..Tamam, televizyonda neyin nasıl yayınlanacağına karar veren bu otosansürcü zihniyetin de payı büyük..Ya aslında biz ne seyrettiğimizi de bilmiyoruz..Dizilerde bize ne gibi mesajların verildiğinden de haberimiz olmuyor..Sadece seyrediyoruz işte!..Yıllarca “Bizimkiler” adlı apartman dizisiyle bu ideolojiyle yatıp kalkmadık mı zaten?.Hatırlayın; sarhoşun, komünistin, “katil” lakaplı horoz döğüştürücüsünün, para babası işadamının oturduğu koca apartmanda mazbut bir aile yoktu mesela. Rakı sofraları kurulur, muhabbeti Ramazan ayında oruç tutma rolü, sapık Halis’in su tesisatçısı babasına verilmişti..Gerçi aradan geçen 20 senede değişen bir şey de olmadı. Şimdinin apartman dizisi ‘Adını Feriha Koydum’da da benzer durum aynı. Burada ise namazı Feriha’nın kapıcı babası Rıza kılıyor. Diğer taraftan Emir’in babası ise varlıklıdır, paraya para demez ve her fırsatta çapkınlık yapıyor. Bu yüzden de namazı, çapkınlık yapacak parası olmayan, bodrum katta yaşayan kapıcı Rıza’nın kılması gerekir zaten. Ne tezatlar içinde yaşıyoruz öyle değil mi? Neyse yazacak o kadar çok şey var ki; zaten bu yazılanların da okunduktan sonra ibret alınmak için okunduğuna da inanmıyorum ben..Eh işte!.Okumak önemli olan, öyle değil mi? Biz de öyle olduğu için okuyoruz sadece!..
                   Konuya dönelim biz..Hac ve Umre döneminde kutsal topraklara gidecekler için özel kampanyalar yapıp tanıtımlar hazırlayan GSM şirketleri, geri kalan zamanlarda milyonlarca başörtülü abonesini hiç yokmuş gibi davranıyorlar..Ramazan’a özel konseptler belirleyen bir çok gıda markası –özellikle kolacılar- donattıkları iftar sofralarına ise bir tane bile başörtülü oturtmuyor! Ekonomik istikrarla bir inşaat devine dönüşen ve bulduğu her boş araziye mahalle nüfusunun üç katını alacak bloklar diken pek meşhur işadamının faizsiz satışı anlatan reklamında, yaşam merkezinden ev almış onlarca kadından hiç birisi başörtülü değil..Yarın devam.. 11 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA