2.10.2015

neil amstrong ve gurbet!.. neil amstrong and abroad!..



NEİL AMSTRONG VE GURBET!.. Neil AMSTRONG and Abroad!..
Çocukluğumdan beri derinden etkilendiğim sırlı bir kelimeydi gurbet. Hep uzakları ve uzak olanı anlatan, hep ulaşılmazı bana fısıldayan, büyüklerimin ve özellikle de annemin bir şarkı sözünden esinlenip ama aynı zamanda da yüreğinde hissedip “ ben gurbette değilim ama gurbet benim içimde” dediği  ve bugüne kadar sadece 20bin kelimelik büyük türkçe sözlüklerde bulabildiğiniz esrarengiz lafz.
Zira küçüklüğümde her büyüğün ağzına pelesenk olmuş bu kelimeyi bir gün cümle içinde kullanabilecek miyim heyecanıyla yaşadım durdum. Çünkü söylediklerine göre herkes ve hepimiz gurbetteydik. Köyümüze 19 kilometre uzakta olan şehir gurbetti, amcamın hayatını kazanmak için gittiği İstanbul gurbetti, Avrupa ise gurbetten öte bir şey, “Neil Armstrong” demek feza demek uzay demekti.

Hayatı anlamaya çalıştıkça ve büyüdükçe zamanın kullanıp atılan ama kullanmasan da attığın kullanım ömrü pek de kısa olan bir tüketim aracı olduğunu gördüm. Tüm anılarını senden çalan zaman aslında herkesin gurbetini eline veriyordu. Oysa ne de sıradan ve adî bir kelime olmuştu herkesin ağzında ‘biz gurbetteyiz’,’sevdiklerimiz gurbette’. Hayır , ne sevdiklerimiz ne bizler ne sevenlerimiz gurbetteydik. Gurbet bizi  bir yerlere savuran zamanın kendisiydi.

Üniversite yıllarından beri dost ve kardeş bildiğim insanlardan bir şekilde ayrılmak zorunda kaldım. Kardeşim, annem, babam, dostlarım… firak olan aslında mesafelerimiz değil sadece zamanın bize biçtiği rolleri başka sahnelerde başka yerlerde oynamaktı. Tüm sevdiklerim bir bir ayrıldığım zamanın derinliklerinde bir yerlerde kaldılar. Bizim gurbetimiz işte yaşadığımız bugündür. 

Oysa ki çocukluğumun gurbeti erişilir, ulaşılabilir kişiler ve mesafelerdi. Ayrılırken arkasından veya önünden ağladıklarımız sadece anlık tepkiler kalirken, yokluklarının açtığı gedik hep içimizde kalmıştı. Aynı vefat gibiydi. Mefta olan yakınımızdan sadece ayrılırken ağlariz. Çünkü hem mefta hem ayrıldıklarımız zamanın içinde bizden uzaklaşır. Uzaklaştıkça hem biz hem onlar gurbet oluruz. Gurbet bir çocuğun dağlar arkasındaki yetişkinliği ve bir yaşlı adamın hiç ayrılamadığı sevgilisi gibi insanın içinde yanar durur. Bir çocuğun hep ümidi ve bir yaşlının hep özlemidir hiç dinmeyen ve belki bir gün dedirten, pişmanlıkları dizginleyen…

Aslında yanıldığımız nokta bazen gelişen teknolojiyle anında birbirimize ulaşabilmemiz. İnsan ruhunun kandırmacası.. çok sık yazışma çok sık konuşma ve görüşmeler bizim gurbet acımızı katlayan sahte plastik çikolatalar gibi dokunmakdan ve hissetmekten bizi alıkoyan antidepresan ilaçlarıdır. İki insanın cam kavanozlarda birbirine konuşması gibi.. Görsen de dokunamazsın ruhsuzdurlar. Sanki rüya görürsün uyanmak istemez, dokunmak istersin ama acı olanı da uyanacağını bilmendir. Ve hep tekrar uykuya dalmak ve hep yeniden o rüyayı görmek için çabalar durursun. Ama ne senin şu an gördüğün ve özlemini duyduğun şahıs aynı şahıştır ne de mekan. Çünkü sen artık paylaşamadığın ama hep içinde kıvranıp duran zamanın sana sunduğu gurbetindeki aynı şahsı görmek istersin de kabul etmek istemezsin. Çünkü seni eskilere, anılara, hatıralara götüren zihnin, bunu sana reva gören gurbetin işbirlikçisidir. Sen eskisen de yaşlansan da zihnin her gün gurbet yasar ve boşlukta sürekli uzaklaşır. İşte gurbetin en acı yanı görsen de dokunamamandır. Hal bu iken zaman herşeyin ilacı olmadığı gibi herşeyin de katmerli zehridir. Ama bu zehri sigara nefesi tadıyla aldığımız için anlık tadlar alsak da uzun vadede elimizde ve gönlümüzde geri gelmez bir gurbet acısı yaşarız.

Gurbet, içimizdeki saf kişiliğimizden uzaklaşma ve zamanın yıpratıcılığına karşı ona özlem duymamızın adıdır. Gurbet mekanın doğurduğu değil zamanın ürettiği bir yalnızlıktan ibarettir..Hayırlı cumalar diliyorum..02 EKİM 2015 CUMA
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
Neil AMSTRONG and Abroad!..
I was deeply moved by words since childhood, was a glazed homesickness. Describing the always distant and remote, always whispering to me unreachable, inspired by great my and especially from a song my mother but feel also in his heart, "I'm not abroad but homesickness in me," said and mysterious words that you can find so far only 20 thousand word major Turkish dictionaries.
Because my childhood was balm to the mouth of every great if I can use that word in a sentence I stopped one day I had the thrill. According to tell everyone and we were all because of homesickness. City 19 kilometers away from our village who had gone abroad, my uncle went to earn a living in Istanbul was far, far out of something that is beyond Europe, "Neil Armstrong" say say say space space..
                                                            ***
I saw're working to understand the lives and grows when the use disposable but not use that much in that short lifetime means that you take a consumer. All the memories you gave when you actually played into the hands of everyone homesickness. But what also became a common and ordinary words in the mouth of everyone 'we are abroad,' 'loved ones abroad'. No, what we are what our loved ones who loved what we were homesickness. Homesickness was hurled us into a place of their own time.

I was somehow forced to leave the friendly and brotherly people I know since my college years. My brother, my mom, my dad, my friends ... Our distance actually reap the Firak us not only the roles played in other places at other times the scene was. I'd like all remained somewhere in the depths of a one when I leave. Our job was homesickness that we live today.
                                                            ***
However, my childhood homesickness is accessible, approachable person and they were away. Leaving behind or in front of the only ones crying instant responses, while at the breach caused the absence remained always within us. It was like death. We just leave our close meshed with the mef. Because both away from us in time and what we leave in MEFs. We were both farther and they homesickness. Homesickness adulthood behind the mountains as a child and an elderly man ever since in people leave the beloved stops. A child is always hope and an old longing never ending and always makes us say that maybe one day, the reins of regret ...
In fact, we can reach the point we were wrong for each other, sometimes instantly with evolving technology. Deception of the human spirit .. very often talk very often correspondence and interviews are antidepressant medication prevents us from feeling like a fake plastic dokunmakd and bitter chocolate which doubled our homesickness. Like two people speaking in two glass jars .. you get in touch if you are soulless. You do not want to wake up to see if the dream, you want to touch, but also to wake up and know that pain. And you always stop to fall back to sleep, and you always strive to see that dream again. But when you hear your party is the same person you see now and aspirations nor space. Because you no longer want to see the same person she always can not help but share in the fixed time writhing in foreign lands where you do not want to accept the offer. Because for you, old, memories, memories that lead to the mind is that you rev ​​collaborators who homesickness. You eskisındı the law every day in age, Hansen is constantly out in the space of the mind and homesickness. That's the most painful homesickness well, maybe you also tap AmAmAndIr. Hal things such as whether the drug while all this is that when stratified poison. But this poison we had in our hands and our hearts in a foreign land suffering in the long run if we do not come back for an instant taste the taste of the cigarette breath we take.
                                                            ***
Homesickness, away from our house is the name of our pure personality and her longing to hear the scarcity of time. Ibarettir..hayırl a loneliness that produces it is not born of homesickness and diliyorum..02 place Friday FRIDAY OCTOBER 2015

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Etiketler