3.07.2015

BİR HİKAYEM VAR.. I HAVE A STORY ..



BİR HİKAYEM VAR.. I HAVE A STORY ..

Evet sizler de farkettiniz,
Sevgili Doatlarım..
Artık haftada bir tek gün ve sadece cuma günleri yazıyorum..
Türkiye’de siyasetin çürümüşlüğü beni bu kararı almaya zorladı..
Hele hele avamın siyaset profesörleri gibi davranmaları beni hergün yazmaktan alıkoydu..
                                                            ***
Evet bu hafta sizlere bir hikayem var..
Umarım ibret alına..
Ders ola..
Küçük gördüğümüz,
Hor gördüğümüz o kadar insanlar var ki gerçek hayatta!..
Kendi hatalarımızı görmezden gelen ama başkalarının zerre hatalarını devasalaştıran bir gelenekten geliyoruz..
Allah adına Allah’ın mülkünde,
Kimine cennet vaad ediyoruz,
Kimini de cehennemin dibine yolluyoruz..
Hem de bol keseden..
Onun için bugün anlatacağım hikayeden ders almaktır hedefim..
                                                                ***
Sultan Murad Han o gün daha bir başka hoşdur.. Oldukça telaşeli görünür..
Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer.. Neşeli deseniz değil,
üzüntülü deseniz hiç değil..
Vezir-i azam Siyavuş Paşa sorar:
“Hayrola efendim,
canınızı sıkan bir şey mi var?”
“Akşam garip bir rüya gördüm..”
“Hayırdır inşallah?..”
“Hayır mı şer mi öğreneceğiz?!..”
“Nasıl yani?”
“Hazırlan,
dışarı çıkıyoruz..”
                                                            ***
Ve iki molla kılığında çıkarlar yola..
Görünen o ki,
padişah hâlâ gördügü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir..
Seri,
kararlı adımlarla Beyazıt’a çıkar,
sonra döner Vefa’ya,
Zeyrek’ten aşağılara sallanır..
Unkapanı civarında soluklanır..
Etrafına daha bir dikkatle bakınır..
İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar,
sorarlar;
“Kimdir bu?
Ahali:
“Aman hocam hiç bulaşma,
derler..
Ayyaşın meyhusun biri işte!..”
“Nerden biliyorsunuz?”
“Müsaade et de bilelim yani..
Kırk yıllık komşumuz…”
Bir başkası ayrıntıya girer;
“Biliyor musunuz,
der..
Aslında çok iyi bir sanatkârdır..
Azaplar çarşısı’nda çalışır..
Nalının hasını yapar…
Ancak kazandıklarını içkiye,
fuhuşa harcar..
Hem şişe şişe şarap taşır evine,
hem de nerde namlı mimli kadın varsa takar peşine..”
Hele yaşlının biri çok öfkelidir..
“İsterseniz komşulara sorun,
der..
Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?..”
                                                            ***
Hasılı,
mahalleli döner ardını gider..
Bizim tebdili kıyafet mollalar kalırlar mı ortada!.. Tam vezir de toparlanıyordur ki,
padişah keser yolunu :
“Nereye?”
“Bilmem,
bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.”
“Millet bu,
çeker gider..
Kimseye bir sey diyemem…
Ama biz gidemeyiz,
şöyle veya böyle teb’amızdır.
Def’ini tamamlamak gerek..”
“İyi ya,
saraydan birkaç hoca yollar,
kurtuluruz vebalden..”
“Olmaz,
rüyadaki hikmeti çözemedik daha..”
“Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?”
“Mollalığa devam…
Naaşı kaldırmalıyız en azından..”
“Aman efendim,
nasıl kaldırırız?”
“Basbayağı kaldırırız işte..”
“Yapmayın,
etmeyin sultanım,
bunun yıkanması,
paklanması var..
Tekfini,
telkini…”
“Merak etme ben beceririm..
Ama önce bir gasilhane bulmalıyız..”
“Şurada bir mahalle mescidi var ama…”
“Olmaz,
vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?”
“Ne bileyim,
Ayasofya’dan,
Süleymaniye’den,
en azından Fatih Camii’nden…”
                                                            ***
“Ayasofya ile Süleymaniye’de devlet erkanı çoktur..”
“Tanınmak istemem..”
“Ama Fatih Camii’ni iyi dedin..
Hadi yüklenelim…”
Ve gelirler camiye..
Vezir sağa sola koşturur,
kefen tabut bulur..
Padişah bakır kazanları vurur ocağa…
Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki,
naaş;
ayan beyan güzelleşir sanki.,
Allah Allah!..
Bir nurdur,
aydınlanır alnında..
Yüzü şâkilere benzemez..
Hem manâlı bir tebessüm okunur dudaklarında..”
                                                                        ***
Padişahın kanı ısınmıştır bu adama,
vezirin de keza…
Meçhul nalıncıyı kefenler,
tabutlar,
musalla taşına yatırırlar..
Ama namaz vaktine bir hayli vardır daha…
Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır.
“Sultanım,
der..
Yanlış yapıyoruz galiba…”
“Nasıl yani?..”
“Heyecana kapıldık,
sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi.. Kim bilir belki hanımı vardır,
belki yetimleri?..”
“Doğru,
öyle ya,
neyse…
Sen başını bekle,
ben mahalleyi dolanıp geleyim..”
Vezir,
Cüz’üne,
tesbihine döner,
padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar.. Nitekim sorar soruşturur..
Nalıncının evini bulur..
Kapıyı yaşlı bir kadın açar..
Olayı metanetle dinler..
Sanki bu vefatı bekler gibidir..
“Hakkını helal et evladım,
der..
Belli ki çok yorulmuşsun..”
Sonra eşiğe çöker,
ellerini yumruk yapar,
şakaklarına dayar…
Ağlar mı?
Hayır..
Ama gözleri kısılır,
hatıralara dalar belki..
Neden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından…
“Biliyor musun oğlum?
Diye dertli dertli söylenir…
Bizim efendi bir âlemdi,
vesselam…
Akşamlara kadar nalın yapar…
Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin; elindekini avucundakini verir satın alırdı..
Sonra getirip dökerdi helaya!..”
“Niye?”
“Ümmeti Muhammed içmesin diye…”
“Hayret…”
“Sonra,
malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi.. Ben sizin zamanınızı satın aldım mı?
Aldım,
derdi..”
                                                                        ***
“Öyleyse şimdi dinlemeniz gerek…
O çeker gider,
ben menkîbeler anlatırdım onlara…
Mızraklı ilmihal..
Hucceti islam okurdum…”
“Bak sen!.
Millet ne sanıyor halbuki…”
“Milletin ne sandığı umrunda değildi..
Hoş,
o hep uzak mescidlere giderdi..
Öyle bir imamın arkasında durmalı ki,
derdi..
Tekbir alırken Kabe’yi görmeli…”
“Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?”
“İşte bu yüzden Nişancı’ya,
Sofular’a uzanırdı ya…”
“Hatta bir gün;
Bakasın efendi,
dedim..
Sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek..
inan cenazen kalacak ortada…”
“Doğru,
öyle ya?..”
“Kimseye zahmetim olmasın deyip,
mezarını kendi kazdı bahçeye..
Ama ben üsteledim..
İş mezarla bitiyor mu,
dedim..
Seni kim yıkasın,
kim kaldırsın?”
“Peki o ne dedi?”
“Önce uzun uzun güldü,
sonra;
Allah büyüktür hatun,
dedi..
Hem padişahın işi ne?”
                                                                        ***
ÇAlıştığı gümrükteki önemli bir görevden uzaklaştırılan bir dostum vardı..
Her gün içer,
Kafayı çekerdi..
Ancak her perşembe ikindi namazında caminin şadırvanına gelir,
Elindeki küçük çantayı bana gösterir ve sorardı;
“Hocam bu elimdeki ne?”
“Çanta Abi” derdim..
“İçinde ne var biliyor musun?”
diye sormaya devam ederdi..
“Bilmem Abi” dememi beklemeden saymaya başlardı içindekileri..
“Sabun..Havlu..Temiz iç çamaşırı..”
Devam ederdi;
“Ben şimdi hamama gidiyorum,
tertemiz boy abdesti alacağım..
Sonra yarın cuma namazında tam arkanda olacağı..”
Gerçekten de bakardım,
Cemaatin tam da ortasında bir yerde,
Bakardı gözlerimin içine..
Ben de konuşmalarım sırasında hafif baş işaretiyle onu selamlardım..
Çoğu kez de onu kastederdim,
överdim bu davranışını..
Aylarca böyle devam etti..
Ne o usandı her perşembe ikindi namazında karşıma çıkıp anlatmaktan ve ne de ben usandım onu dinlemekten..
Şimdi bu sabrın meyvelerini ikimiz de aldık elhamdülillah..
O şimdi camiden çıkmıyor,
Ben de dünyanın en mutlu adamı!..
Hayırlı cumalar diliyorum..
03 TEMMUZ 2015 CUMA
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
I HAVE A STORY ..
Yeah, you guys noticed it,
Dear Doat ..
One day a week and now I'm just writing on Fridays ..
The corruption of politics in Turkey has forced me to take this decision ..
Especially behave like mob politics professor were abducted from a letter to me every day ..
                                                            ***
Yeah, you got a story this week ..
I admonished to be ..
Courses to Be ..
We see little,
There are so many people we despise in real life! ..
Ignoring our own mistakes, but we come from a tradition that magnifies others jot errors ..
God's property in the name of God,
We promise heaven who,
We send to hell .. who is also
As well as large pouch ..
That is why today I'll tell you my goal is to learn from the story ..
                                                            ***
Sultan Murad Khan appears quite nervous that day another .. ..
Then prompts you to say something if you give it .. not say cheerful,
Do not ever say sad ..
Prime Minister Siyavuş Pasha asks:
"What's up, sir,
c You Is something bothering you? "
"In the evening I saw a strange dream .."
"No hope is? .."
"No. Did we learn is evil?! .."
"How so?"
"Get ready,
We're going out .. "
                                                            ***
And two clerical garb in the interests of road ..
Apparently,
Sultan knows where to go is in effect and still saw a dream ..
Series,
Beyazıt out with steady steps,
then returns to Fidelity,
Dangles down from zeyrek ..
It breathes around Unkapanı ..
See more carefully around it ..
Here is the full he sank into a body lying on the ground in his eyes,
They ask;
"Who is this?
Population:
"Oh, no contamination teacher,
they say ..
It's one of the drunken sot! .. "
"You know?"
"Permitted've also let us know that ..
Forty years of our neighbors ... "
Enter into another detail;
"You know,
He says ..
It is actually a very good artist ..
Bazaar punishment works ..
Makes Pattaya has ...
But win they drink,
spend prostitution ..
Both bottles bottle of wine to carry home,
Where both the notorious woman wearing in advance to mimli if .. "
Especially the older one is very angry ..
"Ask the neighbors if you like,
He says ..
Is the problem let him who has been a congregation? .. "
                                                            ***
Product is
the parish expenses increased returns ..
Does our middle mullahs remain incognito! .. Full queens are also recovering, the
Sultan cut path:
"Where?"
"I do not know,
I guess you'd rather stay away from this guy. "
"Nations that,
Are expenses ..
I can not say anything to anyone ...
But we can not go,
teb'a way or our way.
Need to complete the defense .. "
"Good or,
several professors from the palace roads,
We get rid of the blame .. "
"No,
more wisdom in the dream could not answer .. "
"So what do you command orders me to do?"
"Keep Mollalıg ...
We should at least remove the corpse .. "
"Oh, sir,
How do we remove it? "
"We remove been openly at work .."
"Come on,
to the sultan,
it washed,
pickled have to ..
cloth winding,
suggestion ... "
"Do not worry, I'm skills ..
But first we need to find a washing place .. "
"There's a neighborhood mosque, but ..."
"No,
If you'd like to get where you're the one who died? "
"I do not know,
Hagia Sophia,
From Sulaimaniya,
at least, Fatih Mosque ... "
                                                            ***
"Hagia Sophia is in Sulaimaniya state his .."
"I do not want to be recognized .."
"But you said, well the Fatih Mosque ..
Let's remove ... "
And come to the mosque ..
Vizier run left to right,
Find shrouded coffin ..
Sultan hits copper boiler on the stove ...
Procedures are in duly nice wash,
corpse;
if the declaration flourish month.,
Gosh! ..
It is a light,
the illuminated forehead ..
His face does not resemble those of the poet ..
Read their lips with a smile and sense .. "
                                                            ***
"True,
or so,
anyway ...
You expect her head,
I'll come running around the neighborhood .. "
queen,
Juz to,
It returns to the rosary,
Sultan ran to the starting point of fact, it asks investigates strange adventure .. ..
Find the home of Nalinci ..
An elderly woman opened the door ..
Events listens fortitude ..
It is as if death waits ..
"My son had the lawful right,
He says ..
Obviously you're tired .. "
Then he collapsed on the threshold,
hands make fists,
The gauge of the temple ...
Is networks?
No ..
But his eyes narrowed,
Perhaps the memories branch ..
Why, then shakes out from the dream world ...
"You know what, man?
He said the sufferer sufferer ...
Our Lord was a world,
you'll understand
Pattaya makes up for the evening ...
But you see the wine bottle in one hand; He bought one in the palm of the hand gives ..
Then he brought latrines to pour! .. "
"Why?"
"Ummah of Muhammad are drinking so ..."
"Surprised ..."
"Then,
known women pays the fees would bring home .. Did I bought your time?
I bought,
say .. "
                                                            ***
"So now you have to listen to ...
He pulls expenses
I would tell them tales are ...
Lancer catechism ..
I read hüccet Islam ... "
"Look, you !.
Whereas what the nation thinks ... "
"I do not care what the nation thinks ..
pleasant,
He always goes to the remote mosque ..
That it must stand behind an imam,
say ..
Takbir while the Kaaba should see ... "
"I had few imams now?"
"That's why the Shooter,
He reached for either of Sofular ... "
"Even one day;
Look, you're the master,
I said ..
You're doing it like this, but bad neighbors to memory ..
believe it will stay in the middle of the funeral ... "
"True,
or so? .. "
"Do not bother anyone, I say,
He dug his own grave in the garden ..
But I insisted ..
Is Ends Business cemetery,
I said ..
Who are you wash you,
Who are you up? "
"So what did she say?"
"First she laughed for a long time,
then;
God is great chick,
he said ..
What both the sultan's business? "
                                                            ***
Work on the removal of an important task, customs had a friendly ..
Each day contains,
He pulls the head ..
However, every Thursday afternoon prayers at the mosque revenue fountain field,
Small bag in his hand and he asked me to show;
"Sir, what is this in my hands?"
"Abu Bags" I would say ..
"You know what's in it?"
He continues to ask ..
"I know my brother" would begin counting without waiting for me to say within ..
"Soap .. towels clean underwear .. .."
He continues;
"I am now going to the spa,
I take immaculate ablution ..
After Friday prayers tomorrow will be full at the back .. "
I look Indeed,
Somewhere in the middle of a full congregation,
He looked into my eyes ..
I also salute him with a slight nod during my speech ..
Many times I gave her too,
I commend this behavior ..
He did that for months ..
What is it to tell me to come out every Thursday afternoon prayers were sick and tired of it nor I listen ..
Now we both have received the fruits of that patience Alhamdulillah ..
It is now not out of the mosque,
I was the happiest man in the world! ..
I wish you good luck on Friday ..
FRIDAY 03 JULY 2015

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Etiketler